21 Mayıs 2014 Çarşamba

KoSF Tatillerinde En Çok Göreceğiniz 10 Görüntü

Biliyorum biraz onedio tarzı oldu ama niyeyse durduk yere aklıma bu fikir geldi. Belki de tatil zamanı yaklaştığı içindir bilemiyorum. Her neyse, aslında çok fazla özel madde var ama ben en popüler 10 tanesini sizler için listeleyip açıkladım. Buyurunuz efendim:

1)      1) Sabah Uyandığınızda Tsu 2 Oynayan Özgür Görüntüsü
Tatil sabahları uyandığınızda muhtemelen sizi karşılayacak ilk görüntüdür. Sabah sizi uyandıran şey de bizzat oyunun 8-bit müzikleridir. Özgür bütün gece boyunca bölük parça 4-5 saat ya uyumuş ya da uyumamış, uyanınca da kendini Playstation’ın başına atıp Captain Tsubasa 2 oynamaya başlamıştır. Her tatilde bu oyunu bir kez bitirmeden tatilini bitirmez, gerekirse sırf bunun için tatilini bile uzatır. Onun için tatilde sigara içerek CT2 bitirmek ayrı bir şehvettir. Oyun birebir emülatörle oynanmasına rağmen maç kaybettiği zaman oyunun orijinalinden farklı olduğu konusunda ısrar eder.

2)      2) Yatmaktan Yorgun Düşen Yiğit
Tatil boyunca öylesine çok uyuyup yatışta bulunmuştur ki ayakta duracak hali bile kalmamıştır. Eğer kimse uyandırmazsa 4-5 gün aralıksız uyuyabilir, besin tüketmeye ya da işemeye ihtiyaç duymaz. Ama görevi gereği kısa süreliğine uyanır, yemeği hazırlar, çocuklarının karnını doyurur ve yatmanın verdiği enerji kaybına bir de yemek hazırlamanın getirdiği yorgunluk bindiği için tekrar gider yatar. Diğer kalan zamanlarda da andorid telefonunu parmaklar ve ekibi gülmekten ağlatır. Biraz da Murat’la didişir, sonra tekrar yatar. Daha işsizken bu kadar yorgun olan Yiğit çalışırken ne yapar heyecanla bekliyoruz.

3)      3) Sinirli Emre
Peygamber sabrı tatilde fazlasıyla tüketilir. Çünkü ekip 360 gün boyunca Soul Calibur’a elini bile sürmezken tatilde başından bile kalkmaz. Bütün sene laf ettikleri bu sikten oyunu oynamak için denize bile gitmezler. Hâlbuki Emre için yaz tatili, yılın diğer günlerinde yapamadığımız şeyleri yapabilmek için bir fırsattır. Ama ekip bunun yerine evden dışarı çıkmaz, playstation oynar, akşamları gezmez, sahilde güneşlenmez, yüzmez. Ev aramak için her sene saatlerce çırpınan Emre’nin bulduğu evde hiç çabalamayanlar tarafında da tatil boyunca eleştirilir. Böylece bütün sene tatili dört gözle bekleyen Emre sinirlenir. Akşama da gene normale döner.

4)      4) Gizemli Sapık
İlk tatilden bu yana ekibin peşini bırakmamıştır. İlk tatilde Emre’nin gözlüğü kırıp yarısını bavuluna, yarısını da götünün altına koymuş, ikincisinde evin her tarafına sakız yapıştırmış, üçüncüsünde evin erzaklarını güneşe çıkartarak bozmuş, geçen sene de Özgür’ün çakmağını her gün evin en imkânsız köşelerine saklayarak kendisine beyin kanaması geçirtmiştir. Kendisini hiç görmezsiniz, fakat varlığından eminsinizdir. Bir nevi Allah gibi bir şeydir.

5)      5) Denize Gitmekten Vazgeçen Çağatay
Tatil boyunca her gün ertesi gün için denize gitmeye söz verir ama her seferinde vazgeçer. Bir haftalık tatil boyunca maksimum 1, eğer galaksideki çeşitli gezegenler hizaya gelirse de bilemedin 2 kere denize gider. Denize gider dediğime de bakmayın, gerçekten de sadece gider, denize girmez. Mısır ve bira tüketerek sahilde mızmızlanır ve ne zaman eve geri döneceğimizi sorup durur altın gününde sıkılan çocuk gibi. Kendisini denizde yüzerken görebilmek tarih boyunca şahit olabileceğiniz en nadir görüntülerden biridir. Bu huyu yüzünden sahilde oturmaktan bile feci zevk alan Emre’yi deli eder. Ama tartışmayı her seferinde Çağatay kazanır ve ertesi sabah denize gitmekten vazgeçer.

6)     6) Kasaya Kilitlenen Bal – Kaymak
Ekip tatil boyunca yemek söz konusu olduğunda bütün kibarlığını ve adab-ı muaşeret kurallarını tamamen yitirir. Hâlbuki yıl içerisinde böyle bir durum yaşanmamaktadır. Öyle ki kendini kaybeden bu marjinal çapulculara Yüksek İngiliz Lordu Sör.Ciğithan Yivil bile dahil olur. Akşam yemeklerinde sofra, 2 ay aç gezen Somalileri bile gölgede bırakacak bir hayvanlıkla talan edilir. Kahvaltı için alınan bal-kaymağın dağıtımı konusunda adaletsizlik yaşanmaması için Özgür tarafından kilitli kasaya kaldırılır, dağıtımı sabahları gene karneyle Özgür tarafından yapılır. Benzer bir durum elini çabuk tutanın 35 köfte yememesi için akşam yemeklerinde de yaşanır. Lakin ekip Özgür’ün adaletine saygı duyar ve dağıtım esnasında ses çıkarmaz. Fakat başkalarına ait erzak ev abur-cuburların gizlice tüketilmesine henüz bir çare bulunamamıştır.

7)      7) Can Teyze
Tatil süresince oyun oynayan hiç kimsenin performansını beğenmez. Perfect aldığınız maçlarda bile bir kusur bulur, oynarken yarım metre yanınıza oturarak hiç susmaksızın karı gibi sizi iğneleyerek konuşur da konuşur, gerçek bir Türk kızı ilişkisi yaşatır. Tamamen götlük amacıyla yaptığı bilindiği halde maruz kalan kişi gerçekten de sinirlenir, kendinize hakim olmanız mümkün değildir. Eşinden yeni ayrılmış ve her şeyin en iyisini hak eden çirkin Türk kadını tatminsizliğini birebir taklit eder fakat bu yeteneğinin kaynağı bilinmemektedir. Genelde bu konuyu da çok kurcalattırmaz.

8)      8) Plaj Terörü ve Tatile Parasız Gelmekte Israr Eden Gerizekalı(lar)
Ekibin temelleri 2005’te atılmasına rağmen bir türlü fakirliği yenememiştir. Tatile eğer 2-3 kişi biraz paralı geliyorsa diğerleri tamamen fakir gelir. Bu yük de ağırlıklı olarak önce Özgür’ün, sonra da Emre’nin g*tüne girer. Çünkü yaşlar 30’a yaklaşmasına rağmen hala para biriktirmeyi beceremeyen gerizekalılar illa ki çıkar. Daha da beteri bunun için daha aptalca açıklamalar getirmeye çalışırlar, hâlbuki tatile 1 hafta kala çılgınlar gibi para harcadıklarını herkes bilir. Bu sebeple fakirlikten sahile inildiğinde maksimum 1-2 şemsiye ve şezlong tutulur, bunun altına kürt klanı gibi 7-8 kişi sığışılır, sonra da kadınların bizi beğenmesi beklenir. Bu çulsuz ve dip dibe erkek grubu da plajı fazlasıyla huzursuz eder. Yiğit’in Rayban’ı bile bu konuda olumlu bir etki yaratamamaktadır.

9)      9) Murat’ın Fantastik Benzetmeleri ve Taklitleri
Eğer Murat tatile gelebilirse kahkaha oranı minumum 8 katına çıkar. Özellikle sinirlenmeye başladığı anlarda öylesine fantastik benzetmeler yapar ki ekibin gülmekten gözyaşları sel olur akar. “Ayı siken sincap gibi yemek”, “Açlıktan kolonları kemirmek” bunun en güzel örneklerindendir biridir. Denizdeyken yaptığı “Mantar alınca büyüyen Mario “ taklidi kaç kez izlenirse izlensin aynı etkiyi yaratır. “Yıldız alınca hızlanarak küfreden Mario” da aynı derecede epiktir. Formda olduğu zamanlarda laf dalaşına girmek akıllıca değildir, çünkü öyle saçma benzetmeler yapar ki kurtuluş mümkün değildir. Ama siz kendisi hakkında doğru bir tespit de bulunduğunuz zaman “Ne alakası var?” der. Özellikle Yiğit’le olan didişmeleri insanlık tarihinin en komik anlarını oluşturur

10)   10) Evden Hiç Çıkılmadığı Halde Şehir Merkezinde Ev İstenmesi
         Ekibin geri zekâlılığına delalettir. Akşamları biraz çıkıp dolaşmak isteyen Emre’ye ağır şekilde küfredilir, kesinlikle dışarı çıkıp geldiğimiz tatil beldesi gezilmez ama ekip her sene oldukça merkezi bir yerde ev tutmak konusunda ısrar edilir. Dışarı çıkmak teklif edildiğinde de “Ne yapcaz ki?”, “Yürücez sadece” gibi inanılmaz cevaplar alınır. Çünkü beldedeki diğer insanlar JetPack’le gezip bulutların arasında seks yapmaktadır. Bu sebeple “yürüyerek gezmek” eylemi ekibe oldukça saçma gelir. Zaten aynı gece içerisinde çok fazla güzel kız gören Yiğit üzülmeye başlar, morali bozulur. Benzer bir durum da lüks eşyalı ev tutmak konusunda yaşanır. Çünkü 18. Yüzyıldan kalma, meşe ağacından oyulmuş civotre bir yemek masasını g*tümüze sokmak daha çok zevk vermektedir.