Tarih: 2006
Kişisel görüşümü sorarsanız kuruluşundan beri ekibin en çok
değişime uğrayan kişisinin Özlil olduğunu söylemeliyim. Zira ilk tanıdığım
yıllarda sadece ve sadece mehter marşı dinleyen, “Mehter marşı haricindeki
bütün müzikler gereksizdir” diyen, ben Osmanlı ve Türk kültürüne laf söylemeye
çalıştığımda ağzıma sıçan, hatta evimden alıp beraber Cuma namazına götüren o
adam şimdi jazz & blues dinliyor, poker oynuyor, ağır Allahsız ve safi bir
Türk düşmanı. Yalnız kendisine dair gerçekten de zerre değişmeyen bir şey var:
Olmayan İngilizcesi.
Mesela Çağatay’ın da ilk tanıdığımda pek İngilizcesi
olmamasına rağmen adam kendi kendine öğrendi ama yok arkadaş, Özgür’ün bünye
niyeyse İngilizceyi kabullenmiyor. O kadar oyun oynadı, film izledi, müzik
dinledi ama ı-ıh. Olmayınca olmuyor işte.
Madem öykü kısa, fazla uzatmıyorum. Ekibin çılgıncasına,
delicisine, sapıkçasına dövüş oyunları oynadığı ilk yılları. Bilirsiniz ki pek
çok oyunda kimliği daha sonradan açıklanan karanlık “unknown” isimli
karakterler vardır. Hangi oyundu hatırlamıyorum, Özgür gene bu karanlık siluetli
“unknown” karakterlerden birini görüyor ve şu yorumu yapıyor:
-Bu UNKOVN kim lan her yerde karşımıza çıkıyor?
Tabi unutmamak lazım, UNKOVN yazıldığı gibi okunur…
Emre’den Yiğit’e Özel Not: Evet karşim solda bir şey yok.