Tarih: Mayıs 2010
..."Yok abi öyle bişi, ben öyle bi ilgi görmüyom" dedi. Yemin ederim kafayı yicektim artık. Çağatay'ın 2-3 haftadır mesajlaştığı kız, bir kız ne kadar kibar ve üsluplu bir biçimde bir erkeğe ilgisini belli edebilirse ancak o kadar belli ediyordu Çağatay'a karşı olan hislerini. Ama karşımızda alkol+efkarın verdiği iğrenç etkiyle ikna olmak bilmeyen bir mahlukat vardı. Saatlerdir ben ve Can kızın ondan hoşlandığını ve artık Çağatay'ın bir adım atmasını gerektiğini izah etmeye çalışıyorduk, ama nafile. Can'a birkaç hafta önce verdiği direktifleri kendisi tamamen unutmuş gibiydi. Kız uçakla gökyüzüne "Seni Seviyorum Çağatay" yazsa bile "Abi saçmalamayın kız sadece çok samimi." diyebilecek bir adama laf anlatmaya çalışıyorduk, kendi de kızdan deli gibi hoşlanmasına rağmen hemde! Şu manyaklığa bi bakar mısınız a canına yandığımın okurları?
Zira bu ultra garantici adama laf anlatamayacağımızı anladık ve kutsal mekanımız Sardunya's ı terk edip durağa doğru ilerlemeye başladık. Yol boyunca artık Çağatay'ın da bu konuda adım atması gerektiğini yoksa kızın artık illallah edip vazgeçeceğini, finalde de Çağatay'ın sik gibi ortada kalacağını anlatmaya çalıştım. Ama olmuyordu işte, karşımdaki adam hem alkollü hem de efkarlıydı. Ne kederli bir durum ya rab!
Otobüsümüz gelince Can'la vedalaştık ve hemen en arkadaki dörtlü koltuğa yerleştik. Havanın biraz yumuşamasını istedim ve konuyu benim yalnızlığıma getirdim. Göğüs kasları gelişmiş kızlara olan ekstra ilgimi bilen Çağatay, bana uygun bir arkadaşından bahsetmeye başladı. Ama sesinin yüksekliğinin farkında olmadığı için bana değil, sanki otobüsteki tüm insanlara haykırıyordu kızın göğüslerinin büyüklüğünü *mına koduğum. "Abi öküz gibi kızın göğüsleri, mutlaka görmen lazım senin!" cümleleriyle bütün otobüs kızın kıyafetine sığmayan göğüslerini dinliyor ve benim mutlaka görmem gerektiği fikrine empoze de ediliyordu. Ben donakaldıkça o coştukça coştu, sesini yükselttikçe yükseltti. Yani belediye otobüsünde girdiği bu tehlikeli yolda benide son sürat yanına katmıştı Çağatay, her an halk jürisi tarafından ağzımız burnumuz dağıtılabilir ve otobüsten atılabilirdik. Lakin en sonunda gözlüklü ve hayatından elbette ki son derece mutsuz bir teyzenin(ve tabii ki son derece şişman ve çirkin) zehirli bakışları bize yönelince Çağatay'ı sakin olması ve sesini azaltması konusunda uyardım. Kızı yalnızca bana anlatması yeterliydi.
Ben tam her şey normale döndü diye düşünürken tahmin edin bu sefer de konu nereye geldi kıymetli okurlar? Tekrar kız meselesine tabii ki! Alkolün etkisi ve aşk acısıyla adeta şarapçıya dönen Çağatay "Lan Emre, bu kız nereye hoşlanıyo lan benden? Çok az mesaj attı bugün. İlgi göstermiyo" dedi. Bu acılı adımı hem zaptetmek hem ikna etmek görevini üstlenmiş olan ben ise "Merak etme lan atıcak elbette, hoşlanıyo olm kız senden, eminim." dedim. Zira birkaç dakika içinde tezimi ispatlayan bir kıpraşma sesi geldi Çağatay'ın cebinden. Kız Çağatay'ın hatrını soran ve gayet onun ilgisini bekleyen bir mesaj göndermişti. Tam doğru tahminimin haklı gururunu doyasıya yaşayacaktım ki bu sefer de Çağatay'ın neşe dolu haykırışı kapladı otobüsü: "İŞTE BÖYLE MESAJ GELİNCE ÇOK MUTLU OLUYORUM BEN!"
Evet, gittikçe gerilen otobüs ahalisi önce benim büyük göğüslü kızlara olan ilgimi, daha sonra bana uygun kızın detaylı vücut(özellikle göğüs bölgesi) analizini ve son olarakta sevdiği kızdan haber alan adamın mutluluğunu öğrenmişti. Olay artık adeta bir BBG'ye dönmüş, tüm seyirciler olarak yarışma bitmeden Çağatay'ın kıza açılıp açılmayacağını izliyorduk tam bir reality show tadında. Bense bu yarışmanın son derece etkisiz ve ilk hafta halk oylamasıyla hemen elenicek adamı durumundaydım. Aşklar yaşayan yarışmacıları teselli eden kişinin ta kendisiydim. Bu derbeder adamı tekrar uyardım ve otobüs yolculuğuna neyse ki sorunsuzca devam etti.
Ama alkol Çağatay'ın vucüdunda bitp tükenmek bilmeyen iğrenç bir etki yaratmaya devam ediyordu. O bildiğim adam gitmiş, yerine arabesk-rap dinleyen, aşk acısı çeken bir ergen gelmişti sanki, bir saçlarının arkasını havaya dikse herşey tam olacaktı. "Otobüsten inince telefon edicem ben kıza" dedi(Bana ve tüm otobüse tabii ki). "Ne?" diye karşılık verdim, "Otobüsten inince telefon edicem kıza. Ne var yok ne yok anlatıcam. Nolcaksa olsun artık" dedi. En sonunda doğru kararı veren dostumun kararlılığından etkilendim ve "Et lan!" dedim "Sen etmezsen bitmez bu sürünceme, kızdan bi adım bekleme artık, al sazı eline!" dedim. İmparator Fatih Terim edasında büyük maça hazırlıyordum Çağatay'ı, yüreklendirmiş, taktik vermiş ve gaza getirmiştim. Artık gerisi sahadaki oyunculara kalıyordu yani.
Büyük an geldi çattı ve sağ salim otobüsten inebildik. Çağatay'ın elinde telefonu gördüm ve heyecanla sordum:"Eve varınca mı arıycan kızı? Sokak ortasında olmaz.". Artık gözleri bambaşka yönlere bakan dostum "Yok lan ne arıycam, ortada fol yok yumurta yok. Kız sadece çok sıcakkanlı, bence özel bi ilgisi yok bana. Uykum var, eve gidince direkt uyucam" dedi.
Hayatımda delilik ve normal bilinç arasında ki ince çizgide en çok gidip geldiğim anlardan biridir bu dostlar. Dostuma elveda deyip hışımla evimin yolunu tuttum:
"Mutlu ol, iyi bak kendine,
Ne olur gözün arkada kalmasın.
Uzun uzun seneler var önünde,
Gün gelir acıya, alışırsın;
Alışırsın..."
11 Ekim 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çağtay densiz yorumda yapsa bir şekilde ortamdan yada özgürden faydalanıp olayı kapatırdı ama bu sefer bütün kontrol alkole geçmiş belli :D Bizim ekipte kadın milletini arına bunaltana kadar inceleme var.Yok şunu dedi yok bunu dedi yok bence tam sıcak değil.Bizim ekipte birinin mutlu olması için kızın densizce haykırması lazım(bazılarına bu bile yetmiyor meşhur Y'ye mesela).Kız işte napabilirki? Bir yere kadar inceliyceksin abi
YanıtlaSilAdamın hafif leyla hallerini görmüştüm ama bu kadarını hiç bilmiyordum amk. Otobüsteki BBG benzetmesi en çok yarıldığım yer oldu bu arada:D Çağatay şimdi bu kızla çıkıyor dimi :D
YanıtlaSilUlan emre götüne koyim bi hikaye bu kadar çarptırılır :@
YanıtlaSilBence o zamanlar fol da yoktu yumurta da. Bi gün görünce sorarsın eminim ben kendimden :D
Bok yoktu bişi, diyorum ya işe ikna olmayan adam aq :D sor bakalım var mıymış yokmuymuş? nereyi çarptırmışım aq? :D
YanıtlaSilÇağtayın bunu yalanlıycağını biliyordum:D
YanıtlaSil